“Başını kaldırıyor. Ambulans Çuksıonğ Dağı'nın çıkışındaki son dönemeçten geçiyor. Siyah bir kuşun kara bulut kümesine doğru uçtuğunu görüyor. Yaydan fırlamış gibi güçlü güneş ışınları gözünü aldığından, bakışları kuşun kanat çırpışını takip edemiyor. Nefesini sessizce içine çekiyor. Cayır cayır yanan yol kenarındaki ağaçlara, saymakla bitmeyecek hayvanlar gibi bedenlerini doğrultup salınan yeşil alevlere dik dik bakıyor. Cevap beklermişçesine. Bir şeylere itiraz edermişçesine. Bakışları karanlık ve ısrarlı.”
Devamını Okuyun