“Deniz kabuğu toplar gibi topluyordu gerçek anlatıları, onları cilalıyor, sonra keskin ve parlak halleriyle, dehşete düşmüş, kendinden geçmiş okurlara sunuyordu.” Ve o, baldan tatlı intikam duygusu! İnsana, yaşadığı acıya rağmen yola devam etme motivasyonu veren en güçlü zehir! “Siktir, söyleyeyim gitsin işte: Athena’nın dosyasını almak tazminatımı almak gibiydi, onun benden aldıklarının karşılığı gibi.” Bu bağlamda, sadece ahlaki değil psikolojik bir sorgulamaya da girişiyor okur. Kıskançlığın, her insanın hayatının bir noktasında yaşamış olduğu bir duygu olması bir yana, “nereden bakıldığına göre meşru görünebilme olasılığı” ürkütüyor insanı. İnsan zihni bu kadar karmaşık iken, ahlaki değerleri düz bir zemine oturtmak mümkün mü gerçekten?
Devamını Okuyun